Asperger sendromu / Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) hakkındaki en yaygın ve en incitici yanlış inanışlardan biri, otistik bireylerin duygusuz, sevgisiz veya yalnızlığı tercih eden kişiler olduğudur. Bu, gerçekten fersah fersah uzaktır. Bağlantı kurma arzusu evrensel ve insani bir ihtiyaçtır. Farklı olan, bu bağlantının nasıl kurulduğu, sürdürüldüğü ve deneyimlendiğidir.
Bu yazı, OSB'li bireylerin arkadaşlık, romantik ilişkiler ve kendi içsel duygu dünyalarıyla olan karmaşık ve zengin ilişkisini, basmakalıp yargıların ötesinde bir anlayışla ele almayı amaçlamaktadır.
Arkadaşlık: Derin Bağlantılar Kurmak
OSB'li bireyler için arkadaşlık, genellikle nörotipik standartlardan farklı bir zeminde gelişir. T.C. Sağlık Bakanlığı Aile Rehberi'nde de belirtildiği gibi, ergenlik döneminde "arkadaş edinme hevesi söz konusu olur. Ancak nasıl arkadaş edineceğini ve davranacağını bilemediğinden sıklıkla yaşıtları tarafından dışlanır". Bu durum, sosyalleşme arzusunun varlığını ancak yöntemsel farklılıkları net bir şekilde ortaya koyar.
Kalite mi, Nicelik mi?
OSB'li bireyler genellikle geniş bir sosyal çevre yerine, birkaç tane derin, güvene ve ortak ilgi alanlarına dayalı anlamlı dostluğu tercih ederler. Onlar için arkadaşlık, yüzeysel sosyal etkileşimlerden çok daha fazlasıdır.
"Çifte Empati Problemi"
Modern otizm araştırmalarında öne çıkan bu kavrama göre, iletişimdeki zorluk tek taraflı değildir. Sorun sadece otistik bireyin nörotipik sosyal ipuçlarını "anlayamaması" değil, aynı zamanda nörotipik bireylerin de otistik bireylerin dürüst, doğrudan ve imasız iletişim tarzını "anlayamamasıdır". Bu, karşılıklı bir anlama çabası gerektiren iki yönlü bir köprüdür.
Arkadaş Edinme Stratejileri
En başarılı arkadaşlıklar, genellikle ortak ve yoğun ilgi alanları etrafında kurulur. Bir satranç kulübü, bir yazılım topluluğu veya bir kitap okuma grubu, sosyal kaygıyı azaltır çünkü oradaki birincil amaç sohbet etmek değil, ortak bir aktiviteyi paylaşmaktır.
Romantik İlişkiler: Aşk ve Partnerlik
OSB'li bireyler de aşık olur, sevilir ve romantik partnerlikler kurarlar. Bu ilişkiler, genellikle yoğun bir sadakat, dürüstlük ve derin bir bağ içerir.
İletişimdeki Farklılıklar
En büyük zorluk, flörtleşme gibi büyük ölçüde imalara ve sözsüz ipuçlarına dayalı sosyal ritüelleri yorumlamaktır. Bu nedenle, başarılı ilişkilerin temelinde açık, dürüst ve doğrudan iletişim yatar. Partnerlerin varsayımlarda bulunmak yerine, ihtiyaçlarını ve beklentilerini net bir şekilde konuşmaları, pek çok yanlış anlaşılmayı önler.
Duyusal ve Fiziksel Yakınlık
Duyusal hassasiyetler, fiziksel yakınlığı etkileyebilir. Partnerler arasında hangi dokunuşun, kokunun veya ortamın rahatlatıcı, hangisinin bunaltıcı olduğu konusunda açık bir diyalog olması, sağlıklı bir cinsel yaşam için çok önemlidir.
Duygu Yönetimi: İçsel Dünyayı Anlamak
OSB'li bireylerin içsel duygu dünyası genellikle çok zengin ve derindir. Zorluk, bu duyguları tanımak, isimlendirmek ve yönetmekte ortaya çıkabilir.
Empati Yanılgısı
Rehber'de de geçen "empati kuramama" ifadesi, genellikle yanlış yorumlanır. Modern anlayış, empatiyi ikiye ayırır:
- Bilişsel Empati: Başkasının ne düşündüğünü veya niyetini "zihinsel olarak tahmin etme" becerisidir. OSB'li bireyler bu alanda zorlanabilir.
- Duyuşsal Empati: Başkasının acısını veya sevincini "hissetme" kapasitesidir. Bu tür empati, OSB'li bireylerde genellikle çok güçlüdür, hatta bazen o kadar yoğundur ki bunaltıcı olabilir.
Aleksitimi: Duyguları İsimlendirme Güçlüğü
Bu, OSB'ye sıkça eşlik eden bir durumdur ve duyguları hissedememek değil, hissedilen duyguyu tanıma ve kelimelere dökme zorluğudur. Birey, yoğun bir duygu hisseder ama bunun "hayal kırıklığı" mı, "kaygı" mı yoksa "öfke" mi olduğunu ayırt edemeyebilir.
Duygu Regülasyonu ve Kriz Yönetimi (Meltdown & Shutdown)
Aşırı duyusal veya duygusal yüklenme, beynin sigorta sisteminin atmasına neden olabilir. Bu durum, dışarıdan bir öfke nöbeti gibi görünen istemsiz bir patlama (kriz - meltdown) veya bireyin tamamen içine kapandığı bir donma hali (kapanma - shutdown) olarak ortaya çıkabilir. Bunlar, şımarıklık veya kötü davranış değil, beynin "aşırı yüklendim" deme şeklidir.
Sonuç
OSB'li bir bireyin sosyal ve duygusal dünyası, sanılanın aksine boş veya sığ değil, kendine özgü kuralları ve derinlikleri olan zengin bir manzaradır. Bu dünyayı anlamanın anahtarı, nörotipik standartları bir kenara bırakıp dürüstlüğe, derinliğe ve açık iletişime değer vermektir.
Bu sosyal ve duygusal dinamikler, özellikle yetişkinlikte hayatın merkezine oturur. Bir sonraki ana kategorimiz olan "Yetişkinlikte Yaşam", bu konuları daha da derinlemesine ele alacaktır.
Kaynaklar
- T.C. Sağlık Bakanlığı, Otizm Spektrum Bozukluğu Aile Rehberi, 2022
- Diğer Referanslar: Bu yazı, "Çifte Empati Problemi" gibi modern otizm teorileri ve Autistic Self Advocacy Network (ASAN) gibi kurumların otistik bireylerin duygusal deneyimlerine ilişkin yayınladığı bilgilerle zenginleştirilmiştir.