Bu yazıda, Asperger sendromu / Otizm Spektrum Bozukluğu'nun (OSB) nörolojik temellerini incelerken iki farklı terimle karşılaşacaksınız: "bozukluk" ve "farklılık". Sitemizin genel yaklaşımı, bu durumu bir hastalık olarak değil, insan beyninin doğal bir varyasyonu, bir "nörolojik farklılık" olarak ele almaktır. Ancak bu yaklaşımımızı, resmi terminolojinin neden farklı olduğunu açıklayarak sunmak önemlidir.
Beynimizi bir şehrin karmaşık yol ağına benzetebiliriz. Milyarlarca sinir hücresi arasındaki trilyonlarca bağlantı, düşüncelerimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı yönetir. OSB'nin temelinde, bu yol ağının farklı bir şekilde planlanması ve inşa edilmesi yatar. Bu, ağın "hatalı" olduğu anlamına gelmez; sadece trafiğin farklı aktığı, bazı yolların süper otoyol hızında, bazılarının ise daha dolambaçlı olduğu özgün bir tasarıma sahip olduğu anlamına gelir.
Buna karşın, T.C. Sağlık Bakanlığı Aile Rehberi'nde ise bu durum, "beyin gelişiminin etkilenmesiyle ortaya çıkan bir bozukluktur". Peki bu bir çelişki mi? Aslında değil. Rehber'de ve tıbbi literatürde "bozukluk" teriminin kullanılmasının sebebi, bu nörolojik farklılığın bireyin günlük yaşamdaki işlevselliğini (örneğin sosyal iletişim, eğitim veya iş hayatına uyum) mevcut toplumsal standartlara göre önemli ölçüde etkilemesidir. Tıbbi tanı, bu işlevsel zorlukları tanımlamak için "bozukluk" kelimesini kullanır. Biz ise bu tanının arkasındaki nörolojik yapının bir "farklılık" olduğunu vurguluyoruz.
Beyin Bağlantılarının Özgün Yapısı (Konnektivite)
Güncel nörobilim araştırmalarının odaklandığı en önemli alan, otistik beyinlerdeki "bağlantısallık" (konnektivite) farklılıklarıdır. Aile Rehberi'nde de ifade edildiği gibi, "Otizmli çocukların beyinin gelişimi, beyin bölgeleri arasındaki bağlantılar sağlıklı gelişim gösteren çocuklardan farklı olduğu için" verdikleri tepkiler de farklılık gösterebilir. Bu bağlantısal farklılığı iki ana başlıkta inceleyebiliriz:
Aşırı Güçlü Yerel Bağlantılar
Şehir analojimize dönersek, otistik beyinde bazı mahalleler (beynin belirli işlevlerden sorumlu bölgeleri) arasındaki yerel yolların, yani kısa mesafeli bağlantıların aşırı gelişmiş olduğu düşünülmektedir. Bu "hiper-bağlantısallık", bireyin neden belirli bir özel ilgi alanında inanılmaz bir derinliğe ulaşabildiğini, detayları olağanüstü bir dikkatle fark edebildiğini ve desenleri kolayca tanıyabildiğini açıklayabilir. Beyin, tüm enerjisini o "mahalle" içindeki trafiği süper akıcı hale getirmeye odaklamıştır.
Daha Az Organize Uzun Mesafeli Bağlantılar
Buna karşılık, mahalleleri birbirine bağlayan şehirlerarası ana otoyolların, yani beynin farklı bölgeleri arasındaki uzun mesafeli bağlantıların daha az organize veya daha yavaş olabildiği teorisi üzerinde durulmaktadır. Bu "hipo-bağlantısallık", bireyin neden farklı kaynaklardan gelen bilgileri (örneğin bir kişinin yüz ifadesi, ses tonu ve sözleri) aynı anda ve hızla birleştirerek sosyal bir durumu bütüncül olarak anlamakta zorlandığını açıklayabilir. Beyin, farklı "mahallelerden" gelen verileri senkronize etmek için daha fazla çaba harcamak zorunda kalır.
Sinaptik Budanma ve Beyin Gelişimi
Çocukluk ve ergenlik döneminde beyin, verimliliği artırmak için "sinaptik budanma" adı verilen bir temizlik süreci yaşar. Kullanılmayan veya zayıf olan sinirsel bağlantılar (sinapslar) budanır, sık kullanılanlar ise güçlenir. Bu, beynin gereksiz "gürültüden" arınmasını ve uzmanlaşmasını sağlar.
Bazı bilimsel teorilere göre, otistik bireylerde bu budanma süreci daha az etkindir. Sonuç olarak, beyin nörotipik bir beyne göre daha fazla sinaps ve bağlantı içeriyor olabilir. Bu durum, hem zorlukları hem de yetenekleri açıklayabilir:
Zorluk
Aşırı sayıda bağlantı, beynin daha "gürültülü" çalışmasına ve duyusal aşırı yüklenmeye (sensory overload) daha yatkın olmasına neden olabilir.
Yetenek
Daha fazla bağlantı, nörotipik insanların fark etmediği özgün bağlantılar kurma ve yaratıcı problem çözme potansiyelini de beraberinde getirebilir.
Sonuç
Nörobiyolojik kanıtlar, Asperger Sendromu/OSB'li beynin hasarlı veya eksik olmadığını, sadece farklı bir gelişimsel yörünge izleyerek farklı bir şekilde yapılandığını açıkça göstermektedir. Bu bağlantısallık farklılıkları, bireyin kendine özgü güçlü yönlerini (derin odaklanma, detaycılık) ve zorlandığı alanları (sosyal bütünleşme, duyusal düzenleme) doğrudan şekillendirir.
Klinik "bozukluk" tanımının, bu "farklılığın" mevcut dünya düzeni içindeki işlevsel yansımalarını tanımlamak için kullanılan bir araç olduğunu anlamak, her bireyin kendi beyin yapısına en uygun destek ve uyum ortamını yaratmamız için bize yol gösterir.
Bu genetik ve nörobiyolojik gerçeklerin ışığında, toplumda hala var olan ve ailelere haksız yere yük bindiren yanlış inanışları ele almak büyük önem taşır. Bir sonraki yazımızda, "1.3.3. Yıkılması Gereken Mitler ve Bilimsel Gerçekler" konusunu inceleyeceğiz.
Kaynaklar
- T.C. Sağlık Bakanlığı, Otizm Spektrum Bozukluğu Aile Rehberi, 2022 (Bu yazıdaki tüm alıntılar bu kaynaktan alınmıştır.)
- Diğer Referanslar: Bu yazı, SFARI (Simons Vakfı Otizm Araştırmaları Girişimi) ve önde gelen nörobilim dergilerinde yayınlanan otizm ve beyin bağlantısallığı üzerine yapılmış güncel araştırmaların derlemelerinden elde edilen perspektiflerle zenginleştirilmiştir.